İstanbul büyüdükçe ve kalabalıklaştıkça, dikilen binalardan dolayı yeşil alanları bir bir kaybolmaya yüz tuttukça, hiç değişmeyen bir yer günümüzde aynı işlevini sürdürmeye devam ediyor. Burası da Zeytinburnu, Silivrikapı'da bulunan surlara yaslanarak yaşayan bostanları.
"Eski İstanbul" olarak tabir edilen, sur içinde kalan bölgede, 70-100 yıldır sürdürülen geleneklerden olan, Topkapı sur içinde yeşillik yetiştirilen bostanların varlığı günümüzde de sürüyor.
İstanbul'da efsaneler vardır. Bunlardan biri olarak da birzamanlar Langa'da bostanların olduğu sık sık dile getirilir. Burada yetişen marul ve salatalıkların tadı dilden dile dolaşır. Sonradan araziye dikilen binaların bostanların yok olmasına neden olduğu söylenir.
Langa Bostanları bügün yok ama bu efsanenin devamı sayılan, Zeytinburnu sur dibinde ekilen bostanlar günümüzde hala yaşıyor.
Ön tarafta otobüs duraklarının olduğu, caddeden araçların geçtiği bir yoğunluk yaşanırken, alçak bir taş duvardan oluşansetin ardında alabildiğine yeşillik ekilip, biçilmeye devam ediliyor.
Tarihi surların önünde ilk kez bostanların varlığını görenlerin dikkatini çeken bu tezat, adeta şehrin sürprizlerinden biri gibi.
Burada da eskiden Langa Bostanları'nda olduğu gibi çoğulukla salatalıkta kullanılan "yeşillik" diye tabir edilen malzemeler ekiliyor.
Bu bölgede, sur dibinde ve içerilerde eskiden 50'ye yakın ailenin bostanı varken şu anda sadece bir ailenin ekip biçtiği topraklar yaşatılıyor.
Burayı eskiler biliyor. Biz genç nesle, İstanbul surlarını başka bir yönü ile tanıtmak, şehrin eski geleneğini yaşatmanın getirdiği duyguyu paylaşmak istedik.
İstanbul'un şehir merkezinde tarım yapılıyor olması, ekonomiye katkı sağlaması da önemli bir etken. Şu anda bölgede yetişen salatalık ürünlerinin tadının hala damaklarda olduğunu hatırlatmakta da yarar var.