İşsizlik depresyon yapıyor

İşsizlik insanları sadece ekonomik olarak değil psikolojik ve sosyolojik olarak da yıpratan bir süreç olarak karşımıza çıkıyor.
İşsizlik depresyon yapıyor

Yılın ilk işsizlik verisi yüzde 14,7 olarak açıklandı. buna göre genç nüfus işsizliği yüzde 26,7 oldu. Bu noktada uzmanlar işsizlik depresyonuna dikkat çekiyorlar. 


Psikolog Gülcem Yıldırım, işsizliğin kişiyi sadece maddi anlamda etkilemediğini, psikolojik sorunları da beraberinde getirdiğini söyleyenlerden biri.

YETİŞKİN BİR BİREY ÇALIŞMALI

Psikolog Gülcem Yıldırım, yetişkin bir bireyin yaşamının sürekliliğini sağlayabilmesi için, özgür olabilmesi için çalışması gerektiğini ifade ederek, “İnsan ruhu temelde üretkendir, çalışmaktan, yeni bir şey üretmekten haz alır. Bir işte çalışmak kişinin işe yarar hissetmesini, değerli hissetmesini, aidiyet duygusunu besler. Toplumsal açıdan baktığımızda ise toplum başarı yönelimlidir, başarılı ve mutlu insanlara özellikle de gençlere büyük değer verir. Böyle olmayan herkesin değerini görmezden gelir. Toplum içinde işsiz olmak yararsız olmakla eşleşir, yararsız olmak ise anlamsız bir hayat sürmekle.

İŞSİZ KALAN BİREYİN İŞSİZLİĞE TEPKİSİ KİŞİDEN KİŞİYE FARKLILIK GÖSTERİR

Çalışmak kişinin para kazanmasını ve sosyalleşmesini sağlar, kişiye güç ve statü verir, yaşamak için bir anlam ve amaç sağlar. İşsizlik ise bütün bunların yitimi demektir. İşsiz kalan bireyin işsizliğe tepkisi kişiden kişiye farklılık gösterir. Bu farklılığın temel sebebi ise çocukluk yaşantılarıdır. İşsizliğin üç temel boyutu vardır; psikolojik, sosyolojik ve ekonomik.” diye konuştu.


GELECEK KAYGISI

Birey için işini kaybetmek ekonomik anlamda hayat standardının düşmesi demektir. Kişi yaşadığı bu büyük kayıp duygusuyla geleceğe daha endişeli ve kaygılı bakma eğiliminde olur. Daha büyük felaketlerin başına geleceğine dair derin bir korku ve belirsizlik duygusuyla baş başa kalır.

BELİRSİZLİK DUYGUSU

İşsiz bireyi en çok etkileyen duygu da budur; belirsizlik duygusu. İşsizlik süreci uzadıkça bireyin duygularında, düşüncelerinde ve davranışlarındaki negatif tutum artmaya başlar.

KİŞİ KENDİSİNİ ELEŞTİRMEYE BAŞLAR

Bu süreçte kişi kendisine karşı aşırı eleştirel bir tutum sergileyebilir, kendisini başarısız, işe yaramaz, beceriksiz, değersiz gibi algılayabilir.

DEĞERSİZ VE GÜÇSÜZ HİSSEDER

Kişinin yaşadığı bu duygular çocukluk yaşantısına bağlı olarak farklılık gösterir. Çocukluktan itibaren okul başarısı ile anılan bir yetişkin işini kaybettiği zaman hayatta var olma şeklini kaybettiğini hisseder. Yaptığı işi güçle ilişkilendiren bir yetişkin işini kaybettiğinde güçsüz hisseder. Hayatta değerli olma biçimini işiyle eşleştiren kişi ise işini kaybettiğinde değersiz hisseder. Dolayısıyla her insanın işsizlik döneminde yaşadığı olumsuz duygular bireysel geçmişleriyle bağlantılı olarak farklılık gösterir.

SÜREÇ UZADIĞINDA GÜVEN DUYGUSU ZEDELENEBİLİR

İşsizlik sürecinin uzaması ise kişinin travmatize olmasına, kendisine güven duygusunun azalmasına sebep olur.

OLUMSUZ GERİ DÖNÜŞLERDE İÇİNE KAPANABİLİR

İşsiz kalan kişiler yaptıkları iş başvurularından olumsuz geri dönüşler aldıkça içine kapanma eğilimindeki artış kaçınılmaz olur. İçine kapanan kişi bir süre sonra iş aramaktan vazgeçip yaşadığı acıyı bastırabilmek için televizyon izleyerek, bilgisayar oyunu oynayarak, kahveye giderek, uyuyarak, aşırı yemek yiyerek, uyuşturucu madde kullanarak zamanını geçirmeye başlayabilir. Sürecin uzaması ise kişide intihara kadar giden sonuçlar doğurabilir.”

YETİŞKİNLERDE KENDİSİNİ ÇARESİZ HİSSETMEK DEPRESYONA KADAR GÖTÜREBİLİR

Özellikle 30 yaş ve üzerindeki yetişkinlik dönemi insanın en üretken olduğu dönem olduğunu anlatan Psikolog Gülcem Yıldırım, “Yapılan araştırmalar özellikle yetişkinlik döneminde yaşanan işsizliğin kişide derin bir depresyon duygusuna sebep olduğunu göstermektedir. Bu dönemde yaşanan işsizlik kişide çaresizlik duygusu oluşturmakta, kişinin geleceğe dair umudunu yitirmesine sebep olmaktadır.” diye konuştu.