Hepimiz ekonominin aktörleri olduk

Geçen yılın ağustos ayından bu yana yaşanan ataklar sonrasında, ekonomiye dengelemek için alınan tedbirlerle gelinen noktada hepimiz topyekün ekonominin aktörü konumuna gelerek sorumluluk hissettik.
Hepimiz ekonominin aktörleri olduk

Dövizdeki ataklarla başlayan olumsuzluklar alınan tedbirlerle dengelenmeye çalışıldı. Sadece ülkemizde değil tüm dünyada ekonomi sıkıntılı süreçlerden geçti. Bu arada toplumun herkesimine düşen görevler olduğunu, kararların her kesimi kapsadığını kavradık. Yani  tüketici, üretici, ticaret erbabı, esnaf, sanatkar, iş insanı, ihracatçı, kanun yapan, sivil toplum örgütü ve devlet olarak hepimiz ekonominin aktörleri olduk.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: "Dünyanın bir başka ülkesi, bizim son beş altı yılda maruz kaldığımız onca saldırının sadece birkaç tanesine muhatap olsaydı, emin olun hem sosyal hem de ekonomik bakımdan çökmenin eşiğine gelirdi.” dediği konu da tam bu durumla ilgiliydi.

KALKINMA YOLCULUĞUNA DEVAM

Türkiye, aldığı önlemlerle ve yetkililerin açıklamaları yoluyla  bundan sonra da şartlar ne olursa olsun, demokrasiden, hukuk devletinden, serbest piyasa ekonomisinden taviz vermeden kalkınma yolculuğuna devam edeceğinin sinyallerini verdi.

YABANCILAR İÇİN GÜVENLİ BİR LİMAN

Türkiye ekonomisi çevresinde yaşanan onca istikrarsızlığa rağmen uluslararası yatırımcılar için güvenli bir liman olmayı sürdürdü.


TÜKETİCİNİN GÜÇLÜ OLMASI ESAS

Tüketicinin güçlü olması piyasanın canlı kalmasını sağlayacak. Eğer tüketici güçlü olursa üretici, esnaf başta olmak üzere herkes olumlu yönde etkilenecek.

İSTİHDAMIN ÖNEMİ BÜYÜK

Ekonomistler, ekonomik açmazlardan çıkılması için ilk ve tek şartı “tüketicinin ayakta kalması”na çalışılması olarak açıklıyorlar.  Bunun sağlanması için tüketicilerin güçlendirilmesi ve istihdam önemli unsurlar olarak ön plana çıkıyor.

“KAZAN-KAZAN” KURALI PİYASA VE TÜKETİCİ İÇİN DE GEÇERLİ

Yani “kazan kazan” sadece yabancı ülkelerle kurulacak ticaret ilişkileri için değil vatandaş-devlet-yatırımcı-iş dünyası için de geçerli bir kural haline dönüştü.

FAİZ, DÖVİZ VE ENFLASYON

Türkiye’de faiz, döviz ve enflasyon üçü birden birbirinden ayrılmaz çok önemli üç değer olarak gündemde. Ülke ekonomisinin ayakta kalabilmesi için bu üçünün dengesinin sağlanması gerekiyor.

Ekonomistler 2019'un ikinci yarısında ekonomik açıdan rahatlama görüyorlar.

-ÖZEL HABER-